31 Mart 2009 Salı

Ego üzerine:

Merhaba küçük prens;

Basık, somurtkan bir gün. Gökyüzü aydınlık beyaz ışıkla çatık kaşlı.
İnsanlar yine.. Neyi kanıtlamaya çalışıyorlar? Kül tablasını andıran egolarını neden yenmeye çalışmıyorlar? Neden herkes birbirininden nefret ediyor? Beni gerçek dünyadan soyutlayıp hayal dünyasında yaşatmalarının sebebi kim? Neden benim hayal kahramanlarım var? Neden ben gerçek dünyaya inip yaşayamıyorum herkes gibi? Gerçek dünyada sevmek istiyorum bazen.

Üstün derecelerim yok benim. Orta derecede iyiyim ben. Orta derecede iyi olarak da yaşayabilirim. Neden mükemmel olmayı istiyor insanlar?

Kimsenin mükemmel olamayacağının ayrımına varamamışlar mı daha? Herkes işinde gücünde yaşantısında mükemmel değildir ama profesyonel olmaya çalışmalıdır. Mükemmelikle profesyonel olmanın ayrımına varsın artık insanlar. En kötü özgüven hilebazını olan egolarını çöpe atıp yaksınlar. Bir yazar sözcüklerle karışıp profesyonel olabilir ya da bir müzisyen. Bir orospu işinin en iyisidir, en profesyonelidir ama mükemmel olamaz.

Mükemmel olan Tanrı’dır. Tanrı olmaya çalışmak, ölmeden önce her yaşam olmak; bu insanları çılgınlığa götürecek bir düş.
Tanrı her şeyin içine soluğunu üfler daha sonra sen solursun. Eğer soluduğun nefesin Tanrı tarafından geldiğini unutursan hayatın boyunca yenemesin o egonu. Sen gibi davranır, sen gibi konuşur ama aslında hiçbir zaman o sen değilsindir. Bunun farkına varın artık insanlar.

‘En büyük düşman; kendi algınız, kendi cehaletiniz, kendi egonuzdur.’
Revolver.

Vanessa Mae Paganini Violin Concert
4 Mart Çarşamba
17:25

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder